NECATİ ŞAŞMAZ AKŞAM’A KONUŞTU:
‘Kurtlar Vadisi Terör’ yayından kaldırılınca milyonlarca hayranı büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. O an içinizden hangi duygular geçti?
Bu iş bitti diye düşünmüştüm. Show TV’de dizinin yayına gelemeyeceğine dair ibare yayınlandığı anda telefonlarımız susmuyordu. Milyonlarca insan duruma tepki gösteriyordu. Ama o an bizim senaryo ekibi ne yapıyordu biliyor musunuz? O susmayan telefonların arasında oturup, bir komedi dizisi yazdılar. Henüz yayına girmedi ama yakında gösterilecek olan ‘Hayat Kavgam’ dizisinin senaryosunu. Aslında bu hayata karşı bir duruşun ifadesiydi. “Her şey bitmedi, yapacak daha çok şeyimiz var”ın bir göstergesiydi. Sonra Raci (Şaşmaz) geldi ve “Pusu’yu düşünüyorum” dedi. Kısa zamanda da kafasından geçen şey oluşturuldu. Kurtlar Vadisi Pusu’yu hayata geçiren şey işte bu kararlılıktır.
Bu kadar büyük bir ilgi görmek Necati Şaşmaz açısından nasıl bir duygu? İnsanların izledikleri ben değilim, Kurtlar Vadisi. Bizim dizimizin bir tek starı vardır o da senaryo. Ben orada mekanizmanın önemli bir dişlisi, parçasıyım... Ama Polat Alemdar’ın seviliyor olması hoşuma gidiyor. Çünkü Necati Şaşmaz olarak ve bir Kurtlar Vadisi izleyicisi olarak ben de Polat’ı seviyorum.
Canlandırdığınız karakterin en çok hangi yönünü seviyorsunuz?
Polat’ın en çok namuslu oluşunu seviyorum. Bir de Polat, vatanını, milletini, devletini çok seven bir karakter. Ben de onun bu bitip tükenmeyen sevgisine aşığım.
Sizden sonra benzer projeler üretildi ama hiçbiri Kurtlar Vadisi kadar benimsenmedi. Bunun sırrı nedir?
Hiç bir zaman fotokopi aslının yerini tutmaz. Hele ki noterlik bir işiniz varsa, fotokopinin asla işe yaramadığını görürsünüz. Diğerlerini aşağılamak için söylemiyorum, sonuçta onların da emekleri vardır. Ama biz asıl olduğumuz için daha fazla sevilmemiz gayet normal.
BİR KALPTE İKİ AŞK OLMAZ !
En merak edilen konulardan biri de dizideki aşkı Elif’ten sonra Polat’ın hayatına yeni bir aşk girip, girmeyeceğiydi. İlk bölümde Nefise Karatay’ın canlandırdığı Ahu Toros karakteriyle bir yakınlaşma olabileceğinin sinyalleri geldi. Polat’ın, büyük aşkı Elif’i bu kadar kolay unutması garipsenmez mi?
Polat’ın masasının üstünde hâlâ Elif’in resmi var. Elif kolay unutulmaz. Ama hiçbir hayat yoktur ki, çok büyük aşk yaşasın ve sadece o aşkla kalsın. Muhakkak sevgiler olur. Yine de ne yönde gelişmeler olacağını ileriki bölümlerde izleyip, göreceğiz.
Necati Şaşmaz’ın gerçek hayatında yaşadığı büyük bir aşk var mı?
Elif kadar sevebildiği birisi yok.
Bir röportajınızda hiç aşık olmadığınızı açıklamıştınız. Sizce böyle bir şey mümkün mü?
Mümkün. Şu ana kadar hiç aşık olmadım. Ama daha ölmedim. Öyle bir aşk yaşamak isterim...
O boşluğu nasıl doldurdunuz?
Ben aşktan ziyade sevgiye önem veren bir insanım. Aşk yaşamak güzel ama insan kimyasını bozan tarafları var. Çok zirvede yaşanan, sonra da döküntülere uğrayan bir şeydir aşk. Sevgi ise kalıcı ve çizgisi devam eden bir şey. Bu yüzden aşka değil sevgiye inanan biriyim.
Peki Polat’ın kalbinde hem Elif’i taşıyıp hem de Ahu’ya aşık olması mümkün mü? Şöyle sormak lazım bir kalpte iki aşk olur mu?
Bir kalpte iki aşk olmaz, ama birden çok sevgi olabilir. Polat ile Elif aşkı yaşamış ama Elif hayatını kaybetmiş. Aşk sevgiye dönüşür. Hayatında yeni bir aşk bulabilir. Bu da Polat’ın duygusunun başka bir kaba girmesi gibi algılanabilir.
Polat’ın kahramanlığı halktan, gücü devletten !
Bizim izleyicimizle aramızda özel bir bağ var. Herhangi bir olayı anlatırken, geçmiş sahnelere dönmemiz ve değişik vurgular yapmamız izleyiciyi şaşırtmıyor. Kurtlar Vadisi Pusu’da da önceki Vadi’nin 20. veya 30. bölümleriyle bağlantılar yapacağız. Ama seyircinin o olayları da hemen hatırlayacağına eminim. Örneğin Polat’ın içerisinde olduğu KGT diye bir kurum vardı. Bazı olaylar nedeniyle bu kurumla kavgası oldu ama Polat KGT’ye özünden bağlı. Şimdi de ajan olarak her zamanki gibi devleti için çalışacak. O yüzden Polat kahramanlığını milletten, gücünü devletten almaya devam edecek.
Sözler küçük ama anlamları büyük !
Kurtlar Vadisi Pusu’nun küresel çeteyi anlatan bir konusu var. Olayları yine Polat Alemdar’ın gözüyle anlatacağız. Çünkü o, olaya hem sıradan bir vatandaşın gözüyle hem de bir devlet görevlisinin gözüyle bakıyor. Hikayenin kurgusu onun üzerine. Anlatacağımız konu ise Avrasya’dan yönetilen bir küresel çetenin Türkiye uzantıları ve iç içe geçmiş kimi zaman birbirine tamamen zıt kuvvetler. Aslında yeni dönemde de seyircimizin yabancı olmadığı bir konsept üzerinden yürüyeceğiz. Küçük detaylar ve ufacık sözler üzerinden büyük şeyler anlatacağız.
Pusu’da bu kez konsey yok !
İlk bölümde dikkati çeken şeylerden biri de geniş kadronuz oldu. Özellikle tiyatrocuların ağırlıkta olması özel bir tercih miydi?
Dün sizin gazetenizde yeni oyuncu kadrosunu görünce bir kez daha şaşırdım. 24 tane yeni isim var. Her biri birbirinden önemli ve usta isimler. Bizim jenerik aktıkça insanın ‘aaa bu da var, o da burada’ diyesi geliyor. Hani tiyatrolarda büyük bir sanatçı sahneye dahil olduğunda bir alkış kopar ya, bizim dizide de her usta ekrana çıktığında insanın alkışlayası geliyor. Bu kadar çok önemli isimle aynı projede yer almaktan dolayı mutluluk duyuyorum.
Friday, May 4, 2007
Ben de Polat Alemdar'ı seviyorum
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 yorum:
Post a Comment